15 Temmuz 2016 Cuma

Kur'an'da Bulunan Tutarsızlıklar (!) Ve Çelişkiler (!)

Merhaba ahali! Özledim be! Kaç gündür yazmıyorum hiç vallahi. Hayatımda olumlu gelişmeler gerçekleşti falan, bir de biraz kafa dinledim. İnstela, yani eski adıyla itü sözlük'te gezerken bir entry'e cevap verdim ve orada, bir blog yazısı gözüme çarptı. Belli ki bir Ateist, veyahut sorgulayan bir şahsın yazdığı bir yazıydı. Şahsın fikirlerine, Kur'an referanslı fikirlerine cevap vereceğim. 

Kendisi öncelikle, Kur'an'ı incelemiş eyvallah. Kur'an'ı okuyan ve sorgulayan herkesi severim daima. Çünkü akletmek, insana yönelik olgun bir çabadır. Fakat kendisi, burada oldukça acımadan aduket çektiğim hadisci tayfa gibi ayet cımbızlamış. Ateistlerin bu yanını hiç sevmiyorum. Onlara da sesleniyorum ; Kur'an'ı "Bütünsel" okuyun. Her cevap, bir arkasındaki ayette değildir. Bazen " A suresinde B ayetine cevabı, H suresinin D ayetinde " bulabilrsiniz ve Kur'an, A+B=C mantığından okunmalıdır.

Sonuçta 3+2+1 = 6 yapar, 3! (3 Faktöryel) = 6 yapar. Ankara'ya bakınca gri şehir diyip aşık da olabilirsiniz, ulan denizsiz şehir mi olur, sikerler böyle şehrin ta ebesinin amını da diyebilirsiniz. 

Ya da bir hükmün, zıt bir hüküm verilmişse, o ayet nerede ve hangi tarihsel koşullarda indi, araştırın. Google denen olay ile bu çok zor değil. Tabii iyice araştırın, hemen 1. sayfadaki yüzeysel bilgilere dalmayın. Kaynaklı ve argümanlı makaleleri, yazıları inceleyin. Kafanız takılırsa da, bilen birisini bulup sorun ve size bunu deliliyle anlatmasını isteyin. En çok ise, kaynaklı yaptığınız araştırmalara güvenin, bir başkasına değil. İşte cevap vereceğim o yazı

Öncelikle arkadaş, Nisa 82'yi gösterip atıfta bulunmuş. Ben de kendisine yazının sonunda kütür kütür atıfta bulunacağım. Hiç telaş yapmasın. Kendisinin yaptığı çelişki sırasına uygun gideceğim ki, iki yazıyı kıyasların aklı karışmasın.

1- İlk Müslüman Kimdir Çelişkisi (!)

Delil gösterdiği ayetler ; En'am 163, A'raf 143 ve Ali İmran 67.

Merak edenler, ayetlere blogdan bakabilirler orada arkadaş yazmış. Ayrıca ben de linkle koydum 40 mealden ayrı ayrı tercümesini. Çok kalabalık olmaması adına ben sadece ayetlerin yorumunu ve cevabını yine Kur'an'dan vereceğim.

Hepsinde, şahsın bakış açısı haksız değildir ama, atladığı bir nokta var. Müslüman ve Mü'min kelimeleri, anlamına bakalım mı? Gerçi anlamları oldukça yakındır.

Müslüman ; Barışçı. Allah'a teslim olan(İslam'a inanan), doğru, haktan ayrılmayan kimsedir. Buyrun bu da TDK kaynağı.

Mümin ; İnançlı, inanan. Bu da yine TDK.

Arkadaşın atladığı nokta, hepsi kendi " Kavminde " Allah'a teslim olmuş " İlk Müslüman ve Mü'minlerdir. "

Çünkü bu üç peygamberi kıyaslıyorsan, sikik bir olimpiyat yarışı gibi değil, tarihsal ve sosyolojik anlamda da kıyaslaman gerek kafasına ossurduğum. Hz. Musa Tevrat ile " İsrailoğulları " kavmine Peygamber gelmiştir ve o kavim içerisinde Allah'a tarafından vahiy indiğinden inanan " İlk Mü'mindir. " bu da A'raf 143'ü doğrular.

Hz. İbrahim'e gelirsek, oğuyla kendisi Kabe'yi inşa etmiştir ve putları kırmıştır. Oldukça isyankar bir peygamberdir. Gerçi tüm peygamberler kendi kavimlerinde isyankardırlar bu yandan da kendilerine hayran olmamak elde değil. Kendisi Kur'an'ı referans baz alınırsa " Babil " kavmine gelmiştir ve yine kendi kavminde, " İlk Müslüman " dır. 

Hz. Muhammed, Arap kavmine gelmiştir doğduğu coğrafya itibariyle ve fetihler sonrası Kur'an yayılmıştır tüm evrene zaman içerisinde akıl fetihleriyle gönüllere gelmiştir. Lakin ben ilk indiği kavmi kastediyorum. Yani " Arap " kavmine gelmiştir ve yine, kendi kavminde ilk Müslümandır ve bu da En'am 163'ü doğrular.

Şimdi Müslümanlık kavramını iyice açacağım. Kur'an'a göre Müslüman sadece " İslam'a inanan " değildir. Bu yanlış bir ibaredir. Allah'a teslim olmak doğrudur. Çünkü Kur'an yokken, insanlar İncil ile, Tevrat ile de Allah'ın o zaman ki kurallarına teslim olmuşlardı ve her şeye hakim olan yüce Allah daima, o kavimlerden inananları kavminden "Pek azını" yüce Allah " Müstesna " kılmıştır. Örnek bir ayet ;

"Mûsa'dan sonra İsrailoğulları'nın kodamanlar meclisini görmedin mi? Kendilerine gelen bir peygambere şöyle demişlerdi: "Bize bir kral gönder, Allah yolunda çarpışalım." Peygamber dedi ki: "Üstünüze savaş yazılır da savaşmazsanız ne olacak?" Dediler ki: "Nasıl olur da Allah yolunda savaşmayız? Yurtlarımızdan çıkarıldık, oğullarımızdan uzak düşürüldük." Nihayet, üzerlerine savaş yazıldığında pek azı hariç yüz çevirdiler. Allah, zalimleri çok iyi bilir." - Bakara 246 

Bu ayet de delildir ve Kur'an gelene dek, geçerli kitap İncil ise eğer, İncil ile Allah'a teslim olan cennete girebilir. Müslüman olmak, o an ki geçerli dine inanmaktır ve Allah'a teslim olmaktır. Madem sadece son din'e inanılacaktı o zaman yüce Allah niye Hz. Muhammed'den evvel, Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Yakub, Hz. Süleyman gibi daha nice peygamber geldi dünyaya? Allah Kur'an'da, hiçbir peygamberi ayırmaz. Yüce Allah'ın delil olan ve hiçbir peygamberi ayırmadığı ayetleri ;

"Allah'a ve O'nun resullerine iman edip onlardan birini ötekilerden ayırmayanlara gelince, Allah böylelerinin ödüllerini yakında kendilerine verecektir. Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir." - Nisa 152 

"Allah, Resulleri topladığı gün:" Size ne cevap verildi? "der. "Bizim bilgimiz yok" derler, "gizlileri bilen yalnız sensin, sen!" - Maide 109

"Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlardan alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıverdi." - En'am 10

"Senden önce de peygamberler yalanlanmıştı. Kendilerine yardımımız gelinceye kadar yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabrettiler. Allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden bir kısmı gelmiştir." - En'am 34 

Neden Peygamber değilde Peygamberler? Neden resul değil de, Resuller?

Dediğimle ilgili daha da fazla ayet mevcuttur. Sonuç olarak, tüm peyagmberler kendi coğrafyası ve kendi kavminde, ilk inanan, ilk Allah'a teslim olan, yani ilk Müslümandır. Bu maddeyi de çürütürüm, gelsin benden de size de bir aduket ehehe.

2- Miras Çelişkisi (!)

İspat ayetleri ; Bakara 180 ve Nisa 11, 12

Çelişki ossuracağım diye, baya sıçmış arkadaş. Kur'an'a göre vasiyet farz kılındıysa, Kur'an'a ve yüce Allah'ın kurallarına göre yaparsın olur biter arkadaş.

Her şeyini sadece bir kişiye bırakma diye Allah, oranlayıp bırakmış. Çünkü vasiyette, Allah herkesin hakkı olduğunu bildirmiş Nisa 11 ve 12. ayetlerde. Vasiyet " dilediğin gibi farz " demiyor ki, mallarını arkada hakkı olan herkese bırak demek istiyor. Hani sen bize, Nisa 82'yi hediye etmiştin ya, bende sana şu ayeti hediye ediyorum. Bu çelişkide harbi sıçmış vatandaş çünkü. 

" Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. - Enfal 22

Daha güzel çelişkiler bul bana Alfred. Tamam mı? Böyle çok sıkıcı oluyor...

3- Allah'ın Acele Çelişkisi (!)

İspat ayetleri ; Yine şu " 12 - Yani Nisa 12 " ve En'am 165 

Nisa 12 ifadesi doğrudur. Burada arkadaş En'am 165'i anlamamış. Bak benim sorgulayan canısım, bak yavrum, bak aslanım. Kur'an bütünsel diye bağırıyoruz burada değil mi? Hiç okudun mu En'am'i ağır ağır? Okumadın. 

En'am genelde kıyamet ile ilgili mesajlar verir. Nisa ise dünyevi işlere değinir. Yani Allah, dünyevi işlerde acele etmez, fakat mahşer günü hesabı çabuk ve hatasız görendir mantığı oldukça mantıklıdır. Dediklerime ispatsal ayetleri de atıyorum. Yine bunlar hep "Bütünsel Okuma"

Dünyevi hayatı anlatan Ayetler ;

"Eğer Allah, zalimce davranışlarından ötürü insanların, hemen yakasına yapışsa yeryüzünde bir tek canlıyı sağ bırakmazdı. Fakat o insanlara belirli bir sürenin sonuna kadar mühlet tanır. Süreleri dolunca onu, ne bir an erteleyebilirler ve ne de öne alabilirler." - Nahl 61


"Senin mağfireti bol Rabbin, merhametlidir. Eğer işledikleri suçları sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, azabı onlara hemen gönderirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır ki o vade geldiğinde Allah’ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar." - Kehf 58


"Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde bir canlı bırakmaması gerekirdi. Ama onları belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. Doğrusu Allah kullarını görmektedir." - Fâtır 45


"Eğer Allah, insanlara hayrı verdiği çabuklukta şerri de verseydi onların sonları gelirdi. Bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde bırakırız, bocalar dururlar." - Yunus 11

Bak aslanım, burada çabukluğa dair bir şey var mı? Aksine Nisa 12'de olduğu gibi Allah burada kullarına defalarca şanslar verdiğinden bahsediyor ve burada apaçık günümüz hayatı ifade ediliyor. 

Kıyameti ve öbür dünyayı anlatan Ayetler ;


"Sakın Allah’ın, peygamberlerine yaptığı vaadden cayacağını zannetme! Allah elbette mutlak galiptir, intikam sahibidir. Gün gelir, yer başka bir yere, gökler de başka göklere çevrilir. Bütün insanlar kabirlerinden kalkıp tek hâkim olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün. Gömlekleri katrandan olacak, yüzlerini ateş bürüyecektir. Bu, Allah herkese yaptığının karşılığını vereceği için böyledir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görür." - İbrahim (47, 48, 49, 50, 51)

O gün diyor, apaçık mahşer günü yani kıyamet sonrasını kastediyor. Gerisi çelişkilere baktığımda da, aşağı yukarı benzer mantık işlenmiş. Ayet cımbızlanmış ve hatta, bu 3 madde haricinde Kur'an harici delillere de gitmek zorunda kalmış arkadaş. Çelişkisine Kur'an'dan desteklettirememiş.

İnsanlarla ilgili bissürü ayeti döşemiş e iyi de bu Kur'an'a ters değil ki? En basiti Adem ve Havva mevzsudur. İblis tarafından kandırılması ve Allah adıyla aldatılmasıdır. Daha sonra günümüz dünyasının oluşması vesaire. Sonuç olarak, Oruç ibadeti bile niçin vardır? İnsanın "Nefsine" hakim olması içindir. İnsan nankörlük potansiyeli olmayan bir varlık olsa, Allah niye böyle bir ibadet koysun? İnsanlar bu nankörlük ve azgınlık yoluna gitmesin diye!

Kur'an dışı olan kadınlarla ilgili kısma cevap bile vermiyorum. Çünkü Allah tek eşli olmayı emreder. 4 kadın falan alamazsınız, alırsanız da onlara sahip çıkmanız içindir. Karınız ve seks makineniz yapmak için değil!  

"Yetimler konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız, sizin için temiz kılınan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer bu durumda adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yahut yeminlerinizin/sağ ellerinizin sahip olduklarıyla yetinin. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en uygun yoldur." - Nisa 3

Buna sığınan her gerzeğe, önce Berk'in sana selamı varmış, onun yazısıyla fark ettik bunu diyip, yüce Allah'ın buyurduğu bu ayeti de atın ve altını çizdiğim cümleyi heceleyin, gerekirse harf harf kodlayın çüküyle düşünen hemcinslerime!

"Tutkunluk derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz. O halde tam bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Barışı esas alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır." - Nisa 129

Hz. Muhammed bile, Allah'ın özel kulu bile adil ve merhamet sahibi olmasına rağmen zaman zaman eşleri arasında adaletsizlik yapabiliyordu. Biz nasıl adil olalım? Asla olamayız ki kurban olduğum yüce ve her şeyi bilen Allah bir cümleyle erkeği çok net özetlemiş! 

Kur'an'ı "Bütünsel ve Aklederek" okuyun. Ağır ağır, yavaş yavaş. Sorun, sorgulayın! 3+2+1 = 6 yapar, 3! = 6 yapar. Bazen cevapları geniş açıdan düşünerek, bazen aynı surede, bazen başka surenin, başka ayetinde cevap bulursunuz ama mutlaka bulursunuz. Bulamazsanız da, demek ki yeterince düşünemiyorsunuz çünkü ;

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır." - Yunus 100

O yüzden, Kur'an'ı iyi anlamak için ;

"Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!" - Müzzemmil 4 

Haydi selametle, eyvallah. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder