26 Ağustos 2016 Cuma

Paranın Gücü

Merhaba. Geçen yazı destursuz girmişim de, bu yazı önce destur alayım dedim. Bu kez aşırı uzun olmayacak. Yine uzun olacak da, o uzunluğu benim yerime bir kadın sağlayacak. 

Hep ülkemizde olan tecavüze değindim. Bu kez, uzun süre dış medyayı meşgul eden bir mevzuyu deşeceğim. ABD'de gündemi halen meşgul ediyor ve Change.org'da bu konuda kampanya başladı bile "Bu ceza çok az" şeklinde ki çok haklılar. İmzanı at derim. 

Olay şu, geçen yıl okulda verilen içkili bir partide, bir oğlan bir kıza çöp tenekelerinin arkasında tecavüz ettiğini gören 2 işveçli erkek öğrenci hemen polisi aradı ve suçluyu polise teslim ettiler. Suçlu ; Brock Turner Bu velet 20 yaşında zengin piçi ve aynı zamanda olimpik bir yüzücü olur kendileri. Zengin olunca velet, 6 ay ceza aldı sadece bir de 3 ay denetimli serbestlik. Çok adaletli, yersen...

Bakın, para böyle bir şey işte ve insanların adaletini bu yüzen sikesim geliyor. Belli ki babası denen Dan A. Turner adlı itin eli kolu biraz uzun. Bizdeki, iktidar yalakası iş adamları gibi tıpkı. Hop normalde 15-20 yıllık ceza 6 aycığa düşmüş. İnsanlar para için götünü satarlar, bu yüzden nankörüz ve bu yüzden insan eli değmiş bir şeye %100 güvenilmemesi gerektiğini söylüyorum. %1-2 Daima şüphe payını bırak. 

Hem bu olay size de birisini anımsattı mı? Bu olabilir mi mesela? Evet, Cem Garipoğlu olur kendisi. Münevver cinayeti uzun süre gündemimizi kaplamıştı ve o, 24 yıl ceza almıştı ki o bile azdı. Bildiğin kafa kesti lan adam. Zengin diye 24 yıl aldı. 24 yıl lan işte az mı diyenlere? Ülkede bu kadar gündem yapmasaydı acaba ne olacaktı çok merak ediyorum, sen etmiyor musun? En fazla 1.5 yıl veriyorum o da iyimser bir tahminim. 5 Milyon TL öderdi. Birkaç ay denetimli serbestliği vururlardı, tamam. Zaten ben parayla kefarete de, ceza indirilmesine de karşıyım. Adalet diyorsan, herkesi kapsayacak. Para, mevki, güç hiçbir yarar sağlamayacak. Sonra sen buna "Adalet" dersen, ben de sana amirim gibi şöyle derim.



Amirim net konuşmuş ehehe. Bu arada yakında başlıyor olayı var, başlarsa süper olur. Az magazinsele kaçayım dedim. Ama böyle adalet harbiden küfrü hak ediyor. Parayla millet 20-0 önde başlıyor ulan. Bu yüzden insan eli değmiş ve "Eşitlik, adalet" potporilerine asla güvenmem ve itimat etmem. Mutlaka bir yerlerde bir acil çıkış kapısı hazırlanmıştır. Sinemalarda, apartmanlarda olur ya, yangın çıkarsa diye yangın merdivenleri alan olur kurtulmak için, aynı hesap. Sonuç olarak, böyle adalete sövülür arkadaş. Başka bir halt yapılmaz, bu adaletten medet umana da geri zekalı der geçerim. Kendine şunu sor, acaba Brock yerine, Cem yerine o haltları ben yeseydim ben de o kadar ucuz yırtar mıydım? Cevabın hayırsa, hoş geldin dünyaya kardeş. 

Son olarak, Brock'un babası şey demiş. "Oğlunun eskiden kaburgayı ve cipsi çok sevdiğini ancak artık çok az yediği ve "20 dakikalık bir eylemin hayatından 20 sene götürdüğü" gibi ifadeler kullanırken "Bu cezanın oğluna uygun olmadığını" falan anlatan bir mektup yayınlamış. Bir de bunlar var. 

"O zavallı kızı düşündükçe aklımı yiyeceğim. Ona asla böyle bir şey yaptığına inanmak istemiyorum. Düşünemiyorum da zaten. Her uyuduğumda çocuklarımın kafasını kopuk halde görüyorum. Başta deliririm sandım ama çocuklarım sayesinde ayaktayım." Bu ifadeler de Cem Garipoğlu'nun annesi Makbule Garipoğlu'na ait. Al sana kaynak

Bu insanlar adil değil, duygusal davrandılar. Yaptıklarını bile bile, evlatlarıyla duygusal bağları oldukları için onları savunuyorlar. Adil olsalardı, karşı taraf ile empati kurarlardı. Olay kendilerine yapılsaydı, yani öz evlatlarına ne olurdu biliyor musun? Ortalığı inletirlerdi idam alsınlar diye, ya da müebbet yesin diye ve yedirirlerdi de çünkü para da bunlarda. O yüzden insan nankördür diyorum hep. Kendisi yapınca torpille azcık yırtayım der ve kendisine yapılınca karşı taraf cezanın en büyüğü alsın diye götünü yırtan varlıktır insan. İnsanlardan o yüzden pek bir halt olmaz. İnsan adil olmaya debelenir ki bence bu bile yeterlidir. Ama asla "Mutlak adil" olma olgusuna erişemez. Çünkü insan, her şeyden evvel duygusaldır. Duygusallık, merhamet gibi unsurlar adil olmanın önünde tam bir Çin Seddi işlevi görür. Başkasına yapılınca objektif olur belki, ama kendisine veya sevdiğine yapılınca objektif mi olur, bence asla. Yetkiyi alabildiğince ağır ceza alsın diye alenen veya alttan elinden gelenin fazlasını yapar.

Tek adil varlık Allahtır. Çünkü Allah, bizler gibi ego ve duygusallık gibi zaaflara asla sahip değildir ve her şeyden önce, adildir. Cennet ve Cehennem bile kademelidir. İspat isteyenlere ;

"Onlardır Allah neyi ulaştırmayı emrettiyse ulaştıranlar ve Rablerinden ürkerler ve kötü hesaptan korkarlar. Onlar, Rablerinin rızasını umarak sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, onlara rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunurlar, kötülüğü de iyilikle savarlar. Dünya yurdunun hayırlı sonu işte onlar içindir. Atalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden hayra ve barışa hizmet etmiş olanlarla birlikte girerler oraya. Meleklerse her kapıdan yanlarına sokulurlar. "Selam size, sabrettiğiniz için! Ne güzeldir şu sonsuzluk yurdu!" derler." - Ra'd 21, 22, 23 ve 24 

Kur'an'da farklı farklı mertebeler var. Cennet için de öyle, Cehennem için de öyle. Merak eden insan Kur'an'da bunu inceler. Zaten ilerleyen zamanlarda o konuda da bir yazı niyetim var inşallah. Sonuç olarak, adil olan budur. İnsanı hak ettiği kademeye yerleştirmektir. Yaptıklarıyla hak ettiği sınıfa sokmaktır. Çünkü insana bıraksak, kimse kendisi yansın istemez ama düşmanı sürünsün ister. İnsan adil olamaz eğer adil olsaydı, kötülüğe ve kötü işlere ceza vermenin de aslında iyilikten geldiğini bilirdi. Sonra ateistler, deistler ve agnostikler saçma saçma "Allah bizi yarattıysa niye bize ceza veriyor?" sorusunu sormazlardı ve bu ilişkiye çözemeden de asla bu sorunuza yanıt bulamazsınız ve aptallık yapıp suçu Allah'a atarsınız. Seni yarattı diye, sana anında ödül verse seve seve kabul edersin ama değil mi riyakar dingil? Demezsin tabii. Hak ettiğini alacaksın orada, günahınla sevabınla hak ettiğini alacaksın ve Allah asla vaadinden sapmayan tek mutlak güçtür. Sonuç olarak, dünya adaletsiz. Para her şeye kadir olabiliyor bu dünyada ama öbür dünyada hiçbir mal ve mülk geçmeyecek bilesin.

"Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne oğullar." - Şuara 88 

Ve de adil olmaya çalışın, adalet için kendinizi yırtın gerekirse çünkü ;

"Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır." - Nisa 135

Orada o Brock, o Cem ve bunlar gibi daha ne halt edecek ve ucuz yırtacak zengin bebeleri var ya, orada eğer cehenneme giderlerse eğer emin ol Allah onları öyle bir yakacak ki, gerçek adil olan o gün şüphesiz yerine gelmiş olacak ve Allah vaadinden şaşmayacak. Sana son sözüm, kadınlara iyi davran. Bağırabiliriz öfkeden falan ama, sakinleşince git özrünü dile ve adam ol. Elinden geldiğince adalet için isyankar ol, hatta anarşist ol. Hz. İbrahim'de bir anarşistti ve tepesi atınca putları baltaladı. Hz. Musa'da adalet için Firavun gibi halkın korkudan titrediği bir otoriteyle savaştı ve de kazandı! Çünkü işlerde Nisa 45 ve Ali İmran 160 gibi, Allah arkanızda olursa sizi asla kimse durduramaz. Siz elinizden geleni yapın, bazı işler bu dünyada karşılık bulmayacak ve işler aksayacaktır. Sakın arkanda Allah yok gibi düşünme. Allah bu dünyada kaderini böyle tayin etti ve öyle imtihan ediliyorsun, böyle düşün ve ona göre sabredip elinden geleni yap. Ulan ben hep kısa olacak diyorum, hep de uzun oluyor. Ne angutum lan ehehe. Son olarak, tecavüz ile ilgili haberi koyuyorum. Haberin sonunda uzun tam ve uzun mektubu var, davada Brock denen ibneye karşı okumuş. Kızın mektubunu dibine dek bitir. Yüreğini bir parça pinçik etsin, belki kalıcı bir etki bırakır da kendine gelip, insan olursun. Haydi eyvallah. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder